Oyuncu ve yazar Ercan Kesal’ın “hikaye” kavramına odaklandığı “Ercan Kesal ile Hikaye Anlatıcılığı” söyleşisi, İstanbul Modern Oditoryum’unda gerçekleştirildi.
İnsanın, kendisinden başkasını anlatmadığını belirten Kesal, kendi hikayesini fark edemeyen birisinin, başka bir hikayenin parçası olamayacağını söyledi.
Kesal, bir oyuncu olarak ancak kendisi olduğunda başkasının hikayesine dahil olabildiğini işaret ederek, “Karşımızda sarsılmaz olarak duran iki unsur var, siz ve dünyayla kurduğunuz bağı anlatan hikayeniz. Dünyanın gerçek anlamda bir parçası olmak, kendinize ait olan hikayeye sahip çıkmakla mümkündür. Ben, bir oyuncu olarak, Ercan Kesal’dan başkası olamıyorum. Oynayacağım karakteri içime alıyorum ve onu kaybediyorum. Kendimi iptal ederek gerçek bir oyuncu olamam. Oynadığım bütün roller, orada hep duran, Ercan Kesal’dan başkası değil.” dedi.
“Annem, gerçekliğe ulaşmamı sağlayan ilk insandır”
“Hikaye” kavramıyla ilk temasının, annesinin aracılığıyla olduğunu vurgulayan usta oyuncu, şunları kaydetti:
Zor bir çocukluk geçirdiğini ve bu zaman diliminin, “adam yerine konulmaya çalışmakla” uğraştığını dile getiren Kesal, bu zor şartlardan çıkmanın ancak bir hikaye anlatarak mümkün olabildiğini söyledi.
Kesal, yaşadığının, bir hikaye anlatarak hissettiğinin altını çizerek, “Bu tuhaf zamanlarda, bozkırın ortasında, hikayelerin peşine düştüm. Hikaye anlatarak var oldum. Kendime yeni hikayeler bulmaktan da hiç çekinmedim. Edebiyat ve sinema, bu süreçteki en büyük yardımcım oldu. Böylece, içinde yaşadığınız gerçekliğin dışında kurmaca, insana daha iyi gelen ve dünyayla kurduğu ilişkiyi daha güzelleştiren bir gerçekliğin olduğunu fark ettim. Sinema ve edebiyat, sizi içinde bulunduğunuz gerçeklikten alır, sizi iyi yapar ve geri gönderir. Siz de artık bu dünyanın gerçekliğini yutmaz ve kendi gerçekliğinizin bir parçası olursunuz.” diye konuştu.
“Mimar Sinan, Dostoyevski, Kemal Tahir’in mirasçıyım”
İnsanın ölümlü olduğunu bilen tek canlı olduğunu ve bu bilginin varoluşsal bir sıkıntıyı da beraberinde getirdiğini sözlerine ekleyen usta yazar, sözlerine şöyle devam etti:
Yoğun bir katılımın olduğu gözlenen söyleşi, soru ve cevaplarla sona erdi.