Dilan-Engin Polat davasına ilişkin MASAK Raporunda Dilan Polat’ın kara para aklama ve sanal bahis yoluyla kazanç elde ettiğine dair delile rastlanmadığına, Engin ve Sezgin Polat’ın şirketlerden sorumlu olduğuna dair bilgiler yer aldı. Halk Tv yazarı İsmail Saymaz, raporla birlikte davanın tam bir fiyaskoyla sonuçlanacağını belirtti, “O halde, niçin bu yargılama dayanaksız suçlamalarla kirletildi?” diye yazdı. Saymaz’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
MASAK’a göre Dilan Polat’ta ne bahis var ne kara para.
Dilan Polat Davası kara para aklama iddiası bakımından çöktü. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK) 11 Temmuz 2024’te hazırladığı 908 sayfalık rapor geçen hafta kabul edilen Dilan Polat iddianamesini yalanlıyor.
Rapora göre…
-Dilan Polat şirketler grubu bir suç örgütü değil, aile şirketi.
-Polatların gerçekleştirdiği satışlar gerçek.
-Sanal bahis ve kumar işlemi tespit edilemedi.
-Kara para aklama yok.
-Dilan Polat’ın imza yetkisi bulunmuyor.
-Bütün yetki Engin Polat ve babası Sezgin Polat’ta.
MASAK raporunun sonuç bölümü şöyle:
Suç örgütü değil, aile şirketi: Dilan Polat şirketler grubunun klasik bir aile şirketi olduğu, ilgili kişi ve firmaların ticari faaliyet kapsamında örgütlendiği, suç işlemek saikiyle biraraya gelmiş bir organizasyon hüviyetinde olmadığı…
Satışlar gerçek: Kozmetik ürün satışlarının büyük bir bölümün e-pazar kanalı olan Trandyol ve kredi kartı tahsilatları IYZICO aracılığıyla ‘dilanpolatapp’ uygulaması üzerinden gerçekleştirdiği; bu satışların gerçek olmadığı ya da fiktif işlemler olduğu yönünde bir veriye ulaşılamadığı…
Sanal bahis yok: Anılan kişilerin yasal bahis/kumar siteleri, kripto borsa şirketleri ve ödeme aracı/e-para kuruluşları nezdinde ciddi şüphe uyandıran, çok yoğun iletişim kurulan ya da kaynak aktarımı mahiyetinde olan işlemlerinin bulunmadığı; işlemlerin sıradan bir vatandaşın makul, kabul edilebilir mahiyetteki, hayatın olağan akışına uygun eylemlerinden ibaret olduğu ve tenkidi gerektirir bir husus bulunmadığı…
Kara para aklanmadı: Kaynağı olmayan ya da belirsiz olan bir varlığa sahip olmadıklarının görüldüğü; aklama suçunu işlediklerine dair herhangi bir somut tespit bulunamaması nedeniyle suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama bakımından tenkidi gerektirir husus bulunmadığı…
Dilan Polat’ın yetkisi bulunmuyor: Polat’ın Finansal işlemleri ile şirketlerin ticari faaliyetlerinin sevk ve idaresi, parasal işlemlerin transfer talimatları, sahte/gerçek fatura ve benzeri belgelerin kullanılması/düzenlenmesi, mal varlıklarının değerlendirilmesi gibi bütün ticari ve finansal işlemlerde karar mercii olmadığı, sevk ve idaresinde bulunmadığı, ulaşılabilen kaynaklar, elde edilen deliller ve işleme konulan vergi tekniği raporları doğrultusunda suç unsuru olabilecek herhangi bir eyleminin tespit edilemediği…
Engin ve Sezgin Polat sorumlu: Ticari ve finansal işlemlerde karar merciinin Engin ve Sezgin Polat olması nedeniyle Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve diğer kanunların ilgili hükümleri doğrultusunda tesis edilecek işlemlerde bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiği…
Raporda, sahte fatura ve çift defter kullanılarak, devletin vergi zararına uğratıldığı tespit edildi.
Kafa koparmak için mi?
MASAK raporu savcılık ve medya eliyle yürütülen Dilan Polat soruşturmasının koca bir fiyaskoyla sonuçlandığını ortaya koyuyor.
Dilan ve Engin Polat’ın görgüsüzlüğü ve birdenbire edindikleri serveti teşhir etmeleri herkeste nefret uyandırmıştı.
Birkaç gazetecinin sosyal medyadaki çabası sayesinde Polatların vergi kaçırdığı, daha o günlerde açığa çıkarılmıştı.
Ancak sonradan, soruşturmayı şova dönüştüren savcılık, zorlama bir yasadışı bahis iddiasını dosyaya soktu.
Günün sonunda Polatlar ile sanal bahisçi Derkan Başer arasında ilişki olduğuna dair kanıt sunulamadı.
O halde, niçin bu yargılama dayanaksız suçlamalarla kirletildi?
Acaba bazı sosyal medya fenomenlerinin ya da bazı bahisçilerin ‘kafasını koparmak’ için mi?
Polatlar şu saatten sonra ancak sahte faturayla vergi kaçırmaktan ceza alır. Ve bu suçlamayla bir gün bile tutuklu kalamazlar.”
(HABER MERKEZİ)